ABD’de, koronavirüs salgını devam ederken H5N1 kuş gribi salgını da endişe yaratıyor. İlk olarak 25 Mart’ta tespit edilen bu salgın, 8 eyalette en az 33 sürüye yayılmış durumda. Yetkililer, piyasada satılan sütlerde virüsün genetik kalıntılarının bulunduğunu ve virüsün hayvanlardan insanlara geçişinden endişe ediyorlar. Şu ana kadar sadece bir vaka bildirilmiş olsa da, korona danışma kurulunda görev alan bilim insanı Rick Bright, enfekte olmuş sütleri içen kedilerin öldüğünü açıkladı.
Salgınla ilgili risklerin önlenmesi için çaba harcanırken, sütlerin güvenli olduğu vurgulanıyor. Ancak, olası bir salgın riskinin nasıl önüne geçileceği merak konusu. Bright, “H5N1 bulaşmış bir kişi ile 10 kişi arasında ince bir çizgi var. Rakam 10 kişiye çıktığında büyük ihtimalle çok geç kalmış oluruz” ifadesini kullanarak durumun ciddiyetini vurguluyor.
Salgının izlerinin Şubat ayına kadar gidebileceğini belirten Teksas eyaleti tarım komiseri Sid Miller, birçok sürünün etkilendiğini söylüyor. Ancak, Bright’a göre bu tür veriler tutulmuyor ve hastalığın insanlık için korkunç bir trajediye dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.
Hastalığın yayılma riski, inek sütlerindeki enfeksiyon oranının yüksek olmasından kaynaklanıyor. Hastalığın, süt sağım makineleri veya ahır temizliği sırasında bulaşabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Ayrıca, çiftçilerin kümes hayvanlarının yatak malzemelerini süt ve besi sığırlarına ek protein kaynağı olarak kullanmasına izin verilmesi de hastalığın yayılma riskini artırıyor. ABD’deki birçok eyalette pastörize edilmemiş sütlerin satılmasına izin verilmesi ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Dr. Bright, “Bu çok ciddi bir sağlık sorunu teşkil ediyor. Özellikle enfekte olmuş sütleri içen kedilerin öldüğü göz önünde bulundurulursa” dedi.
Bir yanıt yazın